İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı’nda Bedelli Askerlik

Herkese merhaba, röportaj yapmayalı baya oldu. Hatay / İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı Bedelli Askerlik röportajının mazisi maalesef ülkemizi vuran en büyük depremlerden birinde rastlıyor. Celp dönemi olarak 5 Şubat yani deprem teslim olmanın üzerinden daha 24 saat geçmeden ilk gecede vuruyor İskenderun’u da. Bu sebeple normal bir bedelli askerlik yazısı olmayacak (Sitenin en çok okunan yazısı, ilk bedelli yazımız da burada.) ama en azından fikir sahibi olsanız kâfi.

İskenderun’da yapılacaklar üzerine bir yazı yazmak isterdik ama ne ayakta kaldı, kaldıysa da ne kadar direnebilirler bilmiyoruz. Biz liman yakınında Ramada by Wyndham‘da kalmıştık. Depremin evvelindeki gün çıkış yapmıştık, baya hasar almış ama ayakta kalmış. Duruyorsa Petek Pastanesi‘ne gidebilirsiniz. Sanırım bu kadar yeterli, oldukça da hüzünlü. Neyse başlayalım ama başlamadan önce İskenderun Deniz Er Alayı adresine bu Google Maps bağlantısından ulaşabilirsiniz.

***

Merhaba Gökhan, öncelikle deprem zamanında da olsa hikâyelerinle ve deneyimlerinle Hatay / İskenderun Deniz Er Alayı‘nda bedelli askerlik yapacaklara yol gösterici olduğun için teşekkür ederiz.

–           Birliğe katılmadan önce yaptıklarını kısaca açıklar mısın? Evraklar için neler yaptın? Nereden, nasıl birliğe geçtin?

Yerleştirme sonuçları çıktıktan sonra evrak olarak Sevk Başvurusu Belgesi ve aşı kartının çıktısı ile birliğe katıldım. Aşı kartına bakılmadı ama istendiği için yanınızda bulunmasını tavsiye ederim. İstanbul’dan uçak ile Hatay’a indim ve oradan hemen havalimanı çıkışında Havaş otobüsleri ile İskenderun’a geçtim. Havaş bir kişi 80 TL ücreti var. Dolunca kalkan minibüs gibi düşünün.

–           Birliğe girişinde ne gibi prosedürler uygulandı?

İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı lumbar ağızı girişinde hemen “Akıllı telefonunu emanete verecek misin yoksa kargolatacak mısın?” sorusu soruluyor. Ben götürmediğim için hemen sıraya girdim. Yok derseniz x-ray ile üst ve valiz araması yapılıyor. Hemen ardından ilaç var mı ve tuşlu telefon var mı soruları soruluyor. Cevaplarınız sevk başvuru belgeniz damgalanıyor. Burayı hemen geçiyorsunuz ardından uzun 9 amfilik bir süreç geliyor. Her amfide ayrı istasyonlar var. Askercell, valiz araması, sağlık, kıyafet vesaire gibi… Askercell’i almak istemiyordum o sırada tuşlu telefon var mı damganıza bakıyor. Ona göre işlem yapılıyor. Askercell şu an 550 TL gibi bir ücreti var. Almak zorunda kalmıştım. Benim valiz araması üstün körü yapılmıştı. Daha sonraki amfilerde sağlık probleminiz var mı, gözlük kullanıyor musunuz, dövmeniz var mı gibi formlar dolduruluyor. Başka bir amfide kıyafet ölçüleriniz alınıyor. Bir tanesinde askeriyenin verdiği pijama, atlet, iç çamaşırı gibi eşyaları teslim alıyorsunuz. Sevk başvurusu sırasında neler verileceği listesini bulabilirsiniz. Bunları geçtikten sonra asıl bekleme kısmı kıyafet alımına geliyor. Bizim kıyafetlerimiz; mavi gömlek, koyu mavi yağmurluk mont ve pantolon, siyah kundura, kemerlik ve yine koyu mavi şapkaydı. Ayakkabıyı beklerken deneyebilirsiniz, ben bir numara büyük istedim ama kundura olduğu için oradaki asker arkadaş tam numara al olucak dedi ve dediği gibi olmuştu. Tabi ilk günler biraz sıkar ama daha sonra kundura olduğu için bollaşıyor alışırsınız. Buradan sonra birliklerinize koğuşlarınıza gidiyorsunuz. 

–           Nasıl bir çanta/bavul hazırladın? Neler mutlaka olsun, neler olmasın? Kısa bir liste alabilir miyiz?

Ben biraz büyük ve fazla valiz hazırlamıştım, ona gerek kalmadığını farkettim. 7 iç çamaşırı, 7 atlet, 7 çorap almıştım. Yıkamaya vermek ile uğraşmak istemediğim için bu kadar götürdüm. Çamaşırhaneye hafta sonu belli saatte gideceğiniz için ve yıkarken karıştığı için pek mantıklı bir olay gibi değil açıkçası. Atlet, don rengi önemli değil ama çorap kesinlikle siyah ve desensiz olmalı. Çorap vesaire orada da satılıyor. Şampuan, diş macunu fırçası, lif, bir havlu. Ben el havlusu da götürmüştüm fakat orada havlu teslim alıyorsunuz, seçim sizin. İki tane askı işime çok yaradı. Birkaç tane çengelli iğne götürün, bunlar battaniyeniz büyük gelince işinize çok yarıyor. Her seferinde düzeltmek için uğraşmazsınız. Decathlon’dan ayağınıza göre tabanlık alın hayat kurtarıyor. Ayakkabı boyası, fırçası ve pudra işe yarıyor. Boyunluk ve eldiven götürün, sabah içtimalarında hayat kurtarır. Benimki yeşil renkteydi pek bir şey söylenmedi. Boş zamanlarda ne kadar telefon ile konuşuluyor olsa da kitap götürün. Koğuşta boş zamanda 3 tane bitirdim. Ben kilit götürmüştüm ama kullanmadım. Yanınızda götürebilirsiniz ama pek kullanan görmedim.

–           Birliğin artı ve eksilerini 5’er madde ile yazmanı istesek? Birliğin durumu, binalar, odalar, komutanlar?

Artıları;

+ İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı çok büyük, odalar 10 kişilik ve klimalı. Az kişi olması büyük bir avantaj.

+ Kantinler ve pastaneler olarak genellikle iyi kalitede. Yemekhanede yemek istemezseniz iyi bir seçenek.

+ Binalar 2019 yılları civarı yapıldığı için güvenli ve 3 katlı. Depremde binalarda küçük sıva çatlağı dışında bir zarar yoktu.

+ Komutanlar bedelli olduğunuzu bildikleri için size karşı daha tahammüllü. Tabii ki saygılı davranırsanız.

+ Yemekhane yemekleri hem artı hem eksi. Bize söylenen normal celplerde yemeklerin çok iyi olduğu fakat olağanüstü durumdan dolayı yemekler normal idare ederdi. Belli sucuk, balık vesaire gibi gıdalar dışı aç kalmamak için yeniyor.

Eksileri;

Kantinlerin çalışması saati asılı fakat o saatlerde kesinlikle açık diyemiyorsunuz. Biraz kafasına göre bir durumdu. İçtima sonrası kesin açık fakat uzun sıralar da cabası.

Eşya tahsis edebileceğiniz kantin hiç ucuz değil. Gitmeden önce söylenen askeriye olduğu için ucuz olur gibi hurafeler doğru değilmiş. Dışarıdaki ile aynı hatta bazı eşyalar için biraz daha fazla.

Su otomatlarına güvenmeyin. %70-80 içindeki su bitmiştir. Ben pet şişeyi atmayıp kantinde sebilden dolduruyordum. (Otomatlar sadece kart ile çalışıyor.)

Verilen pijama vesaire gibi eşyalara iyi bakın, büyük veriyorlar sonradan değiştirme olmuyor.

Tam bir eksi değil fakat kış mevsimi için konuşacak olursak gece-gündüz sıcaklık farkı yüksek. Sabahları ve akşamları boyunluk içlik giydirecek kadar soğuk, öğlenleri güneş çıkınca pişiyorsunuz.

–           Deprem zamanı size verilen görevler nelerdi?

İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı bünyesindeki bu dönemdeki görevlerde bedelli asker olarak halka yardım için 5. veya 6. günden itibaren bizi farklı insani görevlere gönderdiler. Öncelik gönüllülük yeterli sayı olmayınca bölükten seçiliyor. Bu görevler çadır kurma, gönderilen eşya yardımlarını düzenleme ayırma-taşıma. Yaparken yorucu fakat insanlara yardım açısından çok önemli ve yapmamız gereken şeyler bunlar. Çevredeki köylere AFAD, Kızılay, Birleşmiş Milletler ve birçok ülkenin gönderdiği çadırları kurduk.

Yaparken en çok yardım ettiğinizi hissettiğiniz çadır kurma görevleri. Çünkü yaparken oradaki insanların durumunu ve halin vahametini görüyorduk.

–           Ne gibi eğitimler yaptınız?

Genel olarak pek bir askeri eğitim göremedik. Yürüyüş, sıra yapma benzeri eğitimler… Spor, koşu vesaire yok. Bir kere şakasına komutanımız şınav çektirdi fakat sen neden çekemedin diye size bağıran çağıran yok tabi. Depremin hemen sonrası olduğu için atış atılmadı. Etraftaki halkı sesten dolayı korkutmak istenilmedi. Bize normal zamanda size 5 el ateş ettirildiği söylendi.

Ben el yazımın iyi olmasından dolayı “etüdçü” seçilmiştim. Bazı günler arkadaşlar içtimadayken ben komutanların yanında damga basıp, belge dolduruyordum. Tabi bu görevinde eksileri var. Herkes akşam istirahatindeyken belge dağıtılacak diye aşağı inip koğuş koğuş dolaştığım oldu.

–           Genel duygu ve düşüncelerini alabilir miyiz?

Tabi ki bu kadar büyük depremler sonrası bizlere bir şey olmayıp bir şekilde bunları atlattığımız için şanslı hissediyorum. Teslim olmadan bir gün önce her şeyin iyi olduğu hatta teslim günü gecesinde deprem ile uyanmak korkutucu bir andı. Ne kadar hayatımda büyük deprem yaşamış olsam da alışılmaması gereken bir durum. Sevdiklerini kaybedenlere baş sağlığı dilerim ve evlerini, eşyalarını kaybedenlere geçmiş olsun.

Tam olarak normal bir bedelli askerlik olmadı fakat belli bir süre sonra normale ne kadar yakın olabilirse oldu diyebilirim. Askeriyede neden mantık yokmuş ve “Emir demiri keser.” sözünü iyi anladım diyebilirim. En alt rütbeli olduğunuz için bir şekilde 28 günü geçireceksiniz. “Biz bedelliyiz bize bir şey olmaz.” gibi düşünce ile girmemek gerekiyor. Bir şekilde bitiyor ve yapılması gereken bir deneyim.

Bu zaman geçmez demeyin; zamanı yavaşlatabilirler fakat durduramazlar. : )

Scroll to Top