2024 Yılının En İyi Reklamları

Hemen hemen her sene toparlamaya çalıştığım, almanak niyetine bir blog yazısı. Yılın en iyi reklamları denildiğinde akla gelen ilk işleri pek çok yerde bir arada bulabilirsiniz. Buradaki kriterimiz akla ilk gelen “distruptive“, fark yaratan ve viral olan işler. Blogun yazarı olarak da sonda bir bonus eklemem olacak. O kadar da olsun. Atladığım olursa, bana yazarsanız sevinirim. (Eskiden yorumlar açıktı, hey gidi hey! – Sansürcü zihniyet işte.)

Spotify – Spreadbeats

Hepsine hükmeden tek bir excel var. Emeğe saygı +rep.

Apple – Flock

Biraz distopik bir şekilde anlatmışlar, görsel dünya da öyle. Bu yüzden pek Apple tarzı değil, yazının ilerleyen kısımlarında bir Apple örneği daha göreceksiniz. Onu da izledikten sonra bu film ile kıyaslayın. Safari’nin güvenilirliği; son yılların en çok konuşulan konusu siber güvenlik, izlenme ve dinlenme konusunun altını çizip kendilerine güvenen bir reklam filmi ortaya çıkarmışlar.

Magnum – Find Your Summer

Magnum’da Ara Güler esintisi. Siyah beyaz fotoğrafın gücü ile yaz güneşi sıcağını hissetiren iş. Filmi iyi olmakla beraber ilanlarda o sıcaklığı hissetiren kareler çalışılmış. Enfes iş! Kıskandım.

WeTransfer – WeTransfer Links

Sürekli dosya gönderen herkesin mutlaka bir kere yaşadığı olay. Markanın belki de en kötü algısı. Bunu bir iletişim malzemesine çevirip bağlılığı artırmayı hedefledikleri bir hamle, alternatiflerine göz dağı. Güzel ve sade bir iletişim yaptılar. Ürününüz ne kadar iyiyse, iletişimi o kadar güçlü olur. Tecrübeyle sabit.

Visit Oslo “Is It Even A City?”

Oslo’nun turizm pazarlaması yapan Visit Oslo‘dan harika bir reklam. Filmde bir Oslo sakini memleketi hakkında şikayet ederken, şehrin nasıl dünya çapındaki turistik destinasyonlara yetişemediğini anlatıyor. Şehir merkezinde yüzmek, restoranlarda sıra beklemek yok, şehir daha çok bir köye benziyor, bir ucundan diğerine 30 dakikada yürüyebilirsiniz ve müzelere girmek için kuyruklar kısa… Bunlar New York ya da Paris gibi büyük Avrupa şehirlerinde bulamayacağınız şeyler. Viral olan reklam ile artık hepimiz Oslo’nun sadece ünlü ressam Edvard Munch ve A-ha‘nın memleketi olduğunu değil, çok daha fazlasını biliyoruz. İstanbul esprisi çok güzel oturmuş! : )

Deutsche Depressionshilfe: not so obvious

Reklamcılıkta bir konu hakkında farkındalık yaratmak ve insanların düşüncelerini veya davranışlarını değiştirmek gerçekten çok zor. Son zamanlarda zihinsel (mental) sağlık konusu medyada ve popüler kültürde çok konuşuluyor hatta pek çok başarılı sporcu bu konu hakkında konuşmaktan çekinmiyor. (Bkz. Michael Phelps, Simones Biles, Naomi Osaka ve daha fazlası…) Ancak bu konuda halkı eğitmek için yapılacak çok şey var.

Bazen dizilerin bölüm sonlarında bazı kaliteli reklamlarda o sonda “twist” adını verdiğimiz beklenmedik son vardır ya, kreatif olarak herkese sever o hissi. Hamburg’daki Grabarz & Partner ajansı, bu hissi kağıt (ilan) üstünde harika vermişler. Bana İngiliz futbol takımı Norwich City FC örneğimi anımsattı.

McDonald’s – Olympic Curry

NBA’ün yükselen yıldızı, oyunu değiştiren Stephen Curry için bir reklam kampanyası ortaya çıkarmış hem de SPONSORU OLMADAN! Nasıl mı? Olimpiyat Oyunları’nda Fransa – ABD maçında Curry çok iyi bir maç çıkarıp Fransa’yı eledikten birkaç saat sonda “Belli sebeplerden ötürü Curry sosunu* kaldırmayı düşünüyoruz.” tweeti atmaları viral oldu ve gerisi tarihte harika bir real-time içerik olarak yerini aldı.

Apple – iPhone 15 Precision Finding Find Your Friends

Star Wars komünitesini kalbinden vuracak reklam filmi. Apple olunca diğer örnekteki gibi “bold” işler akla geliyor. Apple bazen mesajı sonda vurucu olarak vermekten hoşlanıyor ama bu sefer özelliği tüm reklam boyunca filmin ana noktası haline getirmişler. Eğlenceli ve akılda kalıcı iş olmuş.

Coca Cola – Recycle Me

Logonun bilinirliğinde zirve işlerden biri. Geri dönüşüm için hayata geçirdikleri işte ne bir şişe kullanmışlar ne de bir görsel. Sadece logo.

Consul – Clean Sponsorship

Çok temiz ve başarılı bir örnek, oldukça da cesurca. Bazen yükleri bırakmak gerekiyor ama logo, sponsorlar, tasarım… Markalar için kutsal şeyleri ellemek, değiştirmek, park etmek zordur. Harika iş.

Bonus: Türk Hava Yolları – Fly by Sign

Türk Hava Yolları, kendini yalnızca bir ulaşım aracı olarak değil, küresel trendler için kendini bir seyahat kapısı olarak konumlandırmayı hedefledi. Bu doğrultuda, yükselen astroloji trendini yakından takip ederek “Fly by Sign” projesini hayata geçirdi.

Projenin temelini, gençlerin sıklıkla kullandığı Instagram platformunda yer alan, yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş bir ChatBot oluşturdu. Kullanıcılar, bir uçak emojisi ✈️ gönderip doğum bilgilerini paylaştıklarında, burçlarına uygun seyahat önerileri aldılar. Bu öneriler yalnızca gezilecek yerleri değil, aynı zamanda indirim kodlarını da içeriyordu. Böylece kullanıcılar, hem kendilerine uygun destinasyonları keşfetti hem de bu destinasyonlara avantajlı fiyatlarla uçma şansı yakaladılar. Beğeni sayısı o kadar fazlaydıyki milyonlarca konuşma gerçekleşti.

Diğer yılın en iyi reklamları ve reklamcılık adına tüm yazılarımıza bağlantıdan veya menüden ulaşabilirsiniz.

Sağlıcakla kalın. Yeni yıl sağlık getirsin, gerisi kolay.

Scroll to Top